Pages

 

29 Nisan 2013 Pazartesi

Galatasaray'ın Yenı Transferi

Bu sezon imza attırdığı dünya yıldızları ile dikkatleri üzerine çeken Galatasaray, gelecek sezon için de transfer çalışmalarına başladı.

Hollandalı yıldız Robben ve Türk transfer piyasasının gözdesi Alper Potuk ile adı geçen Galatasaray için bir transfer iddiası daha ortaya atıldı. Sarı kırmızılıların İngiltere'nin köklü takımlarından Manchester City'nin Fransız solbeki Gael Clichy ilgilendiği ortaya çıktı.

TRT 1'de yayınlanan Stadyum programında verilen habere göre; G.Saray'ın CEO'su Lütfi Arıboğan, Salı günü M.City'nin Fransız sol bek oyuncusu Clichy'nin menajeriyle transfer görüşmesi bile yaptı.

Solbek mevkiinde görev yapan Hakan Balta'nın yaşlanması, Riera'nın gerçek mevkiisinin orası olmaması nedeniyle Galatasaray, bu sezon için de o bölgeye transfer yapmak istemiş ama sonuçlandıramamıştı. Sarı kırmızılılar devre arasında da Brezilyalı sol kanat savunucusu Carlinhos ile görüşmüştü.

Gael Clichy Kimdir?

Doğum Tarihi: 26 Temmuz 1985
Ülke: Fransa
Boy: 175cm
Kilo: 72kg
Mevkii: Sol Bek
Oynadığı Kulüpler: Cannes, Arsenal, Manchester Cit

27 Nisan 2013 Cumartesi

Ölüm Kalım Maçı



Şampiyonluk şansını kaybeden ve Şampiyonlar Ligi vizesini de mucizelere bırakan Beşiktaş, 3'üncü sıradaki yerini korumak için savaşıyor.

Önümüzdeki sezon Avrupa Ligi arenasında yer almak isteyen Kara Kartal, kalan haftalarda puan kaybı yaşamamak zorunda. Akhisar mağlubiyetiyle büyük yara alan Siyah- Beyazlılar, Orduspor karşısında telafi maçına çıkıyor. Düşme hattında bulunan Mor-Beyazlılar da puan almak için savaşacak. Zorlu karşılaşma öncesinde Beşiktaş’ta Gökhan Süzen, Necip Uysal ve Ersan Gülüm cezaları, İbrahim Toraman, Almeida, Uğur Boral ve İsmail Köybaşı da sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyecek. Konuk takımda ise tek eksik sakatlığı bulunan Müslüm Yelken.

Dentinho ilk 11’de

Eksik oyuncuların çok olması nedeniyle Samet Aybaba kadro kurmakta sıkıntı yaşıyor. Niang’ın sakatlıktan kurtulmasına karşın gücünü toplayamamış olması ve Holosko’nun günden güne düşen formu nedeniyle teknik ekip, Orduspor karşısında Dentinho’yu ilk 11’de sahaya sürecek. Beşiktaş’ta Fernandes, Veli, Oğuzhan, Holosko ve Emre Özkan kart sınırında. Orduspor’da ise Garcia, İbrahim Kaş, Hasan, Abdülkadir, Stancu ve Atilla 3’er sarı kartı bulunan isimler. Saat 20.00’de başlayacak olan karşılaşmayı Fırat Aydınus yönetecek. Mücadele Lig TV’den naklen yayınlanacak

Muhtemel 11'ler

Beşiktaş: Cenk, Hilbert, Sivok, Escude, Emre, Dentinho, Veli, Fernandes, Oğuzhan, Olcay, Mustafa

Orduspor: Fornezzi, Yussuf, Ferhat, İniguez, M.Garcia, Şamil, Ali, Nizamettin, Anıl, Barral, Stancu

STAT: İnönü

SAAT: 20.00

YAYIN: LiG TV

HAKEM: Fırat Aydınus

25 Nisan 2013 Perşembe

Emenike Davasında Son Karar

Futbolda 'Şike Davası' kapsamında yargılanan ancak dosyası ayrılan Emenike için beraat kararı çıktı.

Fenerbahçe'ye, Sarı-Lacivertliler'in şampiyon tamamladığı 2010/11 sezonunun sonunda Karabükspor'dan transfer olan ve futbol dünyasından pek çok ismin uzun müddet tutuklu olarak yargılanmasına yol açan 'Şike Davası'nın ortaya çıkmasıyla, soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan Nijeryalı oyuncu Emmanuel Emenike, davadan beraat etti. Gözaltına alındıktan sonra serbest kalınca yaşadıklarından çok etkilendiğini söyleyerek Fenerbahçe'den, Spartak Moskova'ya hiç maça çıkmadan transfer olan Emenike'nin dosyası, daha sonra görüşülmek üzere ayrılmıştı.

Avukatı da doğruladı!

Yıldız oyuncunun avukatı Rezan Epözdemir de beraat kararını doğruladı. FANATİK'e konuşan Epözdemir, "Savcı, Emenike için ceza talep etmişti. Biz, savunmamızı yaptık. Mahkeme de haklı buldu ve oyuncu aklanmış oldu. Artık Emenike'nin hayatı bu davayla ilgili herhangi bir şekilde etkilenmeyecek" dedi.

24 Nisan 2013 Çarşamba

Colin Kazım'ın Büyük Hatası

İngiltere’de Championship ekiplerinden Blackburn Rovers’ta kiralık oynayan Colin Kazım, en büyük hatasının G.Saray’dan gitmek ve Fatih Terim için oynayamamak olduğunu söyledi.

Blackburn Rovers’ta kiralık oynayan Galatasaraylı Colin Kazım, Türkiye’ye dönmeyi çok istediğini söyledi. Kazım, İngiltere’den sorularımızı yanıtladı.

Bu sezon senin için neden zordu?

Sürekli olarak menajer değişimi ve geçirdiğim sakatlıklar zor bir sezon yaşamamızın temel nedenleriydi. Blackburn taraftarları ve ben Steve Kean’in gidişine oldukça üzüldük. Sakatlıklar da böylesine bir süreçte kabus gibi üstüme çöktü. Kendimi ıspatlamak istediğim bir dönemde yeniden yeniden sakatlanmak çok acı vericiydi.

Championship ne kadar zor?
Çok zor bir lig. Sert ve fiziksel güç gerektiren bir mücadele var. Taraftar mücadele istiyor.

OYNADIĞIM EN ZOR LİG SÜPER LİG’Dİ

SÜPER Lig’in zorluk derecesi nedir?
Türkiye aşığıyım diye söylemiyorum ama Süper Lig oynadığım en zor ligdi.

En büyük maçların peki?
şampiyonlar ligi’nde Chelsea’ye ve FA Cup’ta Arsenal’e karşı oynadığım maçlar olağanüstüydü. Ama İstanbul’daki derbi heyecanlarını ve o derbilerde gol atmanın mutluluğunu hiçbir yerde bulamadım. Galatasaray benim için bir cennetti ve gol attığımda bir kuş misali stadyumun üzerinden kendimi izliyordum.

Pişmanlıkların var mı?
Evet. En büyük pişmanlığım Galatasaray... O formayı bırakıp ayrılmam hayatımdaki en büyük pişmanlık. Herkesin beni boğmaya çalıştığı bir dönemde bana çok şey katan Terim’i bırakıp gitmek en büyük pişmanlığım oldu. Şu an iyi bir insan ve oyuncuyum. Artık çok olgunlaştım.

MAÇ SATMAKLA SUÇLANMAM BENİ DEĞİŞTİRDİ

Yaşadıkların seni değiştirdi mi?
Bu nasıl sorduğuna bağlı. Evet, şu anda iki çocuğum var ve bu durum benim hayata bakışımı değiştirdi. Türkiye’de basının hakkımda yazdıkları ve ellerinde tek bir kanıt olmamasına rağmen babamla beni maç satmaktan dolayı suçlaması beni değiştirdi. Alex, Carlos, Zico, Gökhan, Semih, Christoph Daum sayesinde çok şey öğrendim. Yine de hayat beni hep dışarı itti. Tüm yaşadığım kötü olaylara rağmen Tanrı hep benimleydi. Evet sorunun cevabı, ben değiştim, Kazım değişti.

Başına gelen en güzel şey?
İki çocuğum başıma gelen en güzel şeydi. Türkiye ile Brezilya’ya karşı oynamak, Chelsea’ye gol atmak, Ali Sami Yen’de son golü atmak, TT Arena’da derbiye çıkıp gol atmak ve Euro 2008’de forma giymek... Bunlar da başıma gelen ve asla unutamayacağım şeylerdi.

KAZIM KAZIM KiMDiR?

1986’da bir Türk anne ve İngiliz babanın çocuğu olarak Londra’da doğan Colin Kazım, profesyonelliğe İngiliz Bury’de başladı. Türkiye A Milli Takımı’na seçilince yıldızı parladı ve 2007’de Fenerbahçe’ye transfer oldu. 2011’de Galatasaray’a geçti. Geçen yıl önce Olympiakos’a sonra da Blackburn Rovers’a kiralandı.

Türkiye’de mutlu son göremedi

Fenerbahçe ve Galatasaray’da şampiyonluk tadamayan Colin Kazım, bu mutluluğu 2011-12 sezonunda kiralık oynadığı Olympiakos ile Yunanistan Süper Ligi’nde tadabildi. Kazım, Fenerbahçe ile 2009’da Süper Kupa aldı.

Şampiyonlar Ligi’ni kim kazanır?

Açıkçası oldukça zor bir soru. Ancak benim gönlüm Dortmund’dan yana. Savaşçı ve ruhla oynayan futbolculara sahipler. Ayrıca Nuri Şahin ve İlkay Gündoğan gibi Türk oyuncuların forma giyiyor olması Dortmund’a daha sıcak bakmamı sağlıyor.

Türkiye’ye dönmek istiyor musun?

Kesinlikle dönmek istiyorum. Bunu gerçekleştirmek için elime bir şans geçeceğine de inanıyorum. Galatasaray’a dönmek ve Terim için oynamak en büyük hayalim. Ben Londra’da büyüdüm ancak Türkiye’de evimde gibiydim ve nereye gidersem gideyim bu duyguyu hissedemiyorum. Türkiye’yi özledim ve kesin olan bir şey varsa damarlarımda Türk kanı aktığıdır. Er ya da geç döneceğim ve orada futbol oynamanın zevkini yeniden tadacağım.

BURAK YILMAZ KENDİSİNİ GELİŞTİRDİ

Burak Yılmaz yurt dışında oynayabilir mi?
İngiltere’de Hamit Altıntop, Arda Turan, Emre, Tugay, Hakan Şükür, ben ve Burak en çok bilinen Türkleriz. Burak kendisini her yönüyle geliştirdi. Hızı ve son vuruşları şu anda oldukça iyi. Avrupa’da futbol hayatını sürdürebilecek duruma geldi. Bir de Bursaspor’da forma giyen Enes Ünal var. İngilizleri peşine takmış durumda. Manchester City kendisiyle yakından ilgileniyor.

Messi mi Ronaldo mu?

Bana göre eski Brezilyalı golcü Ronaldo’dan başkası değil. Ronaldo dünya futbolunu hem saha içinde hem de dışında yeniden şekillendirdi. Tüm zamanların en iyi golcüsüydü.

Mourinho mu Guardiola mı?
Tek kelimeyle, Terim (gülüyor)


Çok iyiyim

Türkiye’den ayrılan Colin Kazım şimdi ne durumda, biraz anlatır mısın?
- Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Colin Kazım tek kelimeyle daha iyi. Öncelikle sahada artık oyuna daha iyi adapte olabiliyorum. İngiltere’deki futbol ortamı beni adeta yeniden şekillendirdi. Mevkii sorunum yok. Takımımızda oyun sistemimiz daha fazla pasa dayalı. Ben de hızlı bir oyun yapısı içinde kendimi yeniden yaratma şansı buldum. Sakatlanana kadar da kariyerimin en iyi dönemini yaşıyordum. Özellikle de yeniden A Milli Takım’a dönmek ve formayı giyebilmek için azmim her zamankinden daha fazlaydı.

Beşiktaş tweet’i yanlıştı

BEŞİKTAŞ taraftarlarına karşı da büyük bir pişmanlık duyuyorum. Twitter’dan attığım tweet’ten dolayı (Sosyal medyada çokça tartışılan söz konusu tweet şöyleydi: “Evet dostlarım... İstanbul’da kötü bir gün geçiriyoruz ancak 8JK’yi parçalamamız için geri sayım başladı!! Hahahaha!!”) Beşiktaş ve taraftarlarından özür diliyorum ve daha önce de defalarca diledim.

Bunun dışında başka pişmanlıklarım da var. Bana ve aileme yardım etmek istediğini söyleyen insanlara nedenini sormadan inandık ve hep yanıldık. Türkiye’de bana sadece Fatih Terim inandı. O benim koruyucu meleğimdi. Beni Milli Takım’a seçmemiş olsaydı bugün futboldan uzaklaşmıştım. Kumardan köpek dövüşüne kadar, yapmadığım olaylara malzeme edildim.

23 Nisan 2013 Salı

Aykut Kocaman maksadını aştı



G.Saray Yönetim Kurulu Üyesi Semih Haznedaroğlu, “Kocaman G.Birliği maçı sonrası G.Saray’ı hedef alarak iki büyük hata yaptı” dedi.

G.BİRLİĞİ yenilgisi sonrası G.Saray’a yüklenen F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’a yanıt geldi. G.Saray eski 2. başkanı ve yönetim kurulu üyesi Semih Haznedaroğlu, Hürriyet aracılığı ile Kocaman’a şu yanıtı verdi: “Kocaman iki büyük hata yaptı. Fenerbahçe’nin şansı var ama kendisi lige havlu atmış görüntüsü verdi. G.Saray’ın saha içi performansı ile F.Bahçe’ye izin vermeyeceğini düşünmesi doğal. Ancak ‘saha dışı’ sözü maksadını aşan bir söz oldu.

Kocaman ne demişti?

“Galatasaray’ın son 2 sezondaki bu gücüyle saha içi ve dışında 7 puanlık farkı kapattıracağını düşünmüyorum.”

22 Nisan 2013 Pazartesi

Böyle futbol sevgisi görülmedi

Fenerbahçe'nin Gençlerbirliği'ne 2-0 yenilerek şampiyonluk yarışında ağır darbe yediği karşılaşma öcesi Ankara 19 Mayıs Stadı tribünlerinde renkli görüntüler vardı.

Çoğunluğunu sarı lacivertli taraftarların oluşturduğu tribünler 90 dakika boyunca takımlarına destek verdiler. Onlarca pankartın açıldığı tezahüratların yapıldığı mücadelede objektiflere takılan bir pankart vardı ki...

Fenerbahçe taraftarı genç kız, kaleci Volkan Demirel'e olan sevgisini bir hayli abartılı bir pankartla sergiledi. Belçika güzeli Zeynep Sever ile evli olan Demirel'e "Volkan seni karından çok seviyorum" pankartı açan genç taraftar etrafındakileri de şaşırttı.

17 Nisan 2013 Çarşamba

Dirk Kuyt: Benfica umrumda değil


Fanatik Gazetesi’nden Zafer Büyükavcı ile dolu dolu bir röportaj yapan Kuyt’un açıklamaları:

‘Eleştirin ama bu takım kaç maç oynadı, bunu da bilin’

Fenerbahçe Avrupa’da süper, ligde vasat oynuyor diye bir düşünce hakim...
Bizi bazen ligde kötü oynuyoruz diye eleştiriyorlar. Bu, kısmen doğru da olabilir. Fakat eleştiri yapılırken, haftada üç maç oynadığımız göz ardı ediliyor. Sadece bir kez dinlenme idmanı yaparak maçlara çıktığımız oluyor. Bu durum da her ne kadar güçlü bir takım, güçlü futbolcular topluluğu olsak da, bizi zorlayabiliyor.

Üstelik Avrupa maçları ile Türkiye’de oynadığımız maçlar arasında fark var. Türkiye’de rakipler, bizi bozmaya, oynatmamaya, güçlük çıkartmaya çalışıyorlar. Fakat Avrupa’daki rakiplerimiz de bizimle aynı hedef peşinde koştukları için bize karşı oynamaya çaşılıyorlar. Bu durumda da bizim kalitemiz ortaya çıkıyor. Oynamaya çalışan her takıma karşı daha iyi oyun ortaya koyabiliriz biz. Lütfen bizi eleştirirken; bu oyuncu topluluğunun sezon başından bu yana kaç maç oynadığını da hatırlasınlar.

‘Öne geçince taraftar stattan uçup gidecek sanıyorum’

Tribündeki şiddet konusunda düşüncelerin neler?
Türkiye’de bir futbol kültürü var. Belki hep birlikte uğraşsak, değiştirebileceğimiz bir kültür. Fakat şu an böyle ve herkes şu anki şekline adapte olmak zorunda... Her şey iyi giderken, insanlar çok mutlu... Ben bazen öne geçtiğimiz, kazandığımız maçlarda tribündeki taraftarlarımızın uçup gideceğini düşünüyorum. Çünkü o kadar mutlu oluyorlar ki...

Fakat madalyonun bir de diğer yüzü var. Benim bunları söylemem ne kadar doğru bilmiyorum, ama... Geçen yıl, Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki son maçı izlemedim. Fakat Avrupa’dan birçok güvenlik görevlisinin bu maç için İstanbul’a geldiğini biliyorum. Hatta aralarında tanıdıklarım da var. Onların anlattığına göre taraftarın hataları elbette var, fakat emniyet güçlerinin de çok hatalı davrandığını söylüyorlar.

Türkiye’de en büyük hayal kırıklığın ne?
Sahanın içinde hiç hayal kırıklığı yaşamadım. Galatasaray’a yenildiğimiz gün çok üzüldüm, bu doğru. Fakat gelinen nokta da ortada... Galatasaray kupadan elendi, Şampiyonlar Ligi’ne çeyrek finalde veda etti. Bizim üç kulvarda da iddiamız sürüyor. Sadece ligde bizden biraz öndeler, fakat onların Kadıköy’e gelecekleri de unutulmamalı.

Galatasaray’a çok saygı duyuyorum

Kuyt’ın futbol felsefesi nedir?
Benim aldığım aile terbiyemde ‘herkese saygı’ var. Gençken Hollanda’da, ilerleyen dönemde de İngiltere’de hep aynı gerçeği öğrendim. Sahanın içi bir (lütfen bu sözümü tırnak içine alın ki, yanlış yorumlanmasın) ‘savaş alanı’ olabilir. Ve o alan içinde ‘kan dökülebilir.’ Ki defalarca şahit oldum ben, birçok maçta yaralanmalara.

Fakat çizginin dışına çıktığın an, karşındakine elini uzatmalısın. Birbirimizin elini tutabilmeliyiz. Futbolcunun büyüklüğü işte burada başlar bence, rakibe saygıda. Benim penceremde gerçek olan bu. Bu açıdan bakıldığında rakibimiz Galatasaray’a çok saygı duyuyorum ama hiçbir kupayı onlar kazansın istemiyorum.

‘Leziz bir pasta yaptık, şimdi krema koyacağız’

Sezonu üç kupayla tamamlama ihtimaliniz var. Kariyerinde böylesi bir dönem yaşadın mı?
Aylar önce, Fenerbahçeli yöneticilerle görüşmelere başladık. O dönem bana ‘Biz tarihi yeniden yazmak istiyoruz. Eğer kabul edersen, seninle tarih yazmak amacındayız’ dediler. Çok etkileyici bir görüşmeydi bu.

Fenerbahçe’ye sadece futbol oynamak için değil, tarih yazmak için geldim ben... Ve gelinen nokta şu: Tarih yazıyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finali vardı Fenerbahçe’nin, şimdi UEFA Kupası’nda ilk kez yarı finalde. Hem ligde hem de kupada yarışın içindeyiz. Şu ana kadar müthiş leziz bir pasta yaptık, şimdi onun üzerine krema koymak, 3 kupayı da kazanmak istiyoruz.

‘Hangisini kazanmak değil, hiçbirini kaybetmemek önemli’

Önüne bir fırsat konsa, hangi kupayı tercih edersin?
Benim futbol karakterimde bir öncelik yok. Yani ‘önce şunu alalım, sonra öbürünü’ demem. Ben, yarın idmana çıktığımızda oynayacağımız çift kaleyi de kazanmak isterim. Bu nedenle önceliğim, hangisini kazanmak değil hiçbirini kaybetmemek... Ve bizim takımda herkes böyle düşünüyor. Müthiş bir inanç birlikteliği var.

‘Kimin ne yaptığı önemli değil. Önemli olan bizim yaptığımız’

Bir kayıp yaşasanız, lig biter mi?
Bakın, bizim Beşiktaş’a kaybettiğimiz hafta ‘lig bitti’ diyorlardı. Fakat lig hâlâ devam ediyor ve biz de hâlâ bu yarışın içindeyiz. Lig bitmedi, bitmiyor!

Fenerbahçe nasıl şampiyon olur?
Bizim önceliğimiz kimseye bakmamak; kimin, ne yaptığı hiç önemli değil... Önemli olan bizim ne yaptığımız... Biz bütün maçlarımızı kazanırsak, şampiyon olma ihtimalimiz var. O ihtimalin peşinden gideceğiz. Bütün maçlarımızı kazanır, yine de şampiyon olamazsak üzülürüz tabii ki, ancak en azından kendimize kızamayız. Çünkü ‘elimizden geleni yaptık, ama olmadı, bizim elimizde değildi’ diyebiliriz.

Avrupa’da final ne kadar yakın?
Futbolda garanti yok. Yaşanmış bir örnek verirsem, herhalde bu sözün kıymetini herkes anlar. Bütün Türkiye hatırlar; o meşhur Liverpool-Milan maçını... Milan gibi bir takım karşısında 3-0 geriye düşmüş ve ikinci yarıda skoru dengeye getirmiştik. Futbolun en üst seviyesindeki bir finalde yaşandı bu tablo. O nedenle garanti yok futbolda.

Ancak artık final yolunda çok kısa bir yolumuz kaldığı da doğru. Lazio rövanşı öncesinde de aynı düşüncedeydik. 2- 0’ı asla unutmadık, fakat işin bitmediğinin de farkındaydık. Roma’ya bu düşünceyle gittik, işi bitirdik.

Söz dönüp dolaşıp Avrupa’ya gelecek.
Tehlikeli olan da bu! Çünkü medya gibi taraftar topluluğumuz da sadece finale inanıyor. Yani ‘bu takım finalde’ gözüyle bakıyorlar. Oysaki henüz çeyrek final rövanş maçını yeni oynadık. Yarı final maçları oynanmadı. Düşünün, maçın hemen başında bir kırmızı ve gol... Böyle bir durumda ne kadar sıkıntı içine düşeceğimizi hesaplayın lütfen. Elbette en kötü senaryo bu... Fakat gerçekten finale gitmek istiyorsak, bütün hazırlıklarımızı en kötü senaryoya göre yapmalıyız ve ona göre çalışmalıyız.

Benfica umurumda değil!

Benfica eşleşmesi sana göre nasıl?
Geldiğimiz nokta belliydi ve şu andan itibaren rakibimizin kim olacağı, inanın benim hiç umurumda değildi. Çünkü şu andan itibaren Avrupa’da da ligde de kupada da oynayacağımız her maç bir final olacak. Birini kaybetsen, o yolda ağır yara alırsın ve hatta maratona veda edebilirsin. Biz 3 kupayı alma şansına sahibiz ve almaya da talibiz. O nedenle çıktığımız her finali kazanmak istiyoruz.

Fenerbahçe finale giderse, Amsterdam’da kaç taraftarı olur?
Amsterdam’a gidersek en az 40 bin Türk statta olacaktır. Fakat şunu da unutmayın, kalan koltukları da Hollandalılar doldurur ve kesinlikle benim forma giydiğim takımı, yani Fenerbahçe’yi desteklerler

10 Nisan 2013 Çarşamba

Fenerbahçe Lazio Maçı için Roma'ya Gitti


Fenerbahçe Futbol Takımı, UEFA Avrupa Ligi çeyrek final rövanşında yarın İtalya'nın Lazio takımıyla yapacağı maç için Roma'ya geldi.

Sarı-lacivertli ekip, özel uçakla Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan hareket ettikten sonra yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculuğun ardından, Roma Fiumicino Havalimanı'na ulaştı.

Fenerbahçe kafilesinde kulüp başkanı Aziz Yıldırım ile aralarında Abdullah Kiğılı, Ömer Temelli ve İlhan Ekşioğlu'nun da bulunduğu kulüp yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra çok sayıda kulüp delegasyonu bulunuyor.

Sarı-lacivertli takımda sakatlığı bulunan Moussa Sow'un yanı sıra 20 kişilik kadroya dahil edilmeyen Semih Şentürk, Miroslav Stoch ve Serdar Kesimal yer almıyor.

Bu arada 1964-67 yılları arasında Lazio forması giyen Can Bartu da sarı-lacivertli kafileyle Roma'ya geldi. İstanbul'daki ilk maç öncesi statta düzenlenen törende Bartu, eski takımının yöneticilerine, İtalyan kulübünün yöneticileri de Bartu'ya, üzerinde isminin yer aldığı 10 numaralı forma hediye etmişti.

Futbolcular, yöneticiler ve delegasyondan oluşan kafile hava limanına getirilen 3 ayrı otobüsle şehre götürülerek, konaklayacakları otele yerleştiler. Otelde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.

Öte yandan hava limanında takımı karşılayan bir taraftar grubu bulunmazken, Fenerbahçe formasıyla alanda bulunan bir kadın taraftar sarı-lacivertlilerin gelişini takip etti.

5 Nisan 2013 Cuma

Nihat Kahveci'nin takımı şampiyon oldu

Vodafone Uluslararası Evrenseki Kupası, dördüncü yılında Spor Toto Süper Lig takımları ile dünya devlerinin altyapılarını yeşil sahada buluşturdu.

Vodafone Türkiye’nin desteğiyle hayata geçirilen Vodafone Uluslararası Evrenseki Kupası, dördüncü yılında bir kez daha Spor Toto Süper Lig takımları ile dünya devlerinin altyapılarını yeşil sahada buluşturdu. Çeşitli ülkelerden 70 takımın mücadele ettiği turnuvanın şampiyonu, finalde Bursaspor’u penaltılarla yenen Nihat Kahveci’nin çalıştırdığı Villareal oldu.

05 Nisan 2013, İstanbul - Vodafone Türkiye’nin desteğiyle bu yıl dördüncü kez hayata geçirilen Vodafone Uluslararası Evrenseki Kupası, bir kez daha Spor Toto Süper Lig takımlarının altyapıları ile dünya devlerinin altyapılarını yeşil sahada buluşturdu. U-13 kategorisinde Chelsea, Milan, Bayern Münih, Villareal, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray alt yapılarının da yer aldığı 70 takımın mücadele ettiği turnuvada Villareal takımı, Bursaspor’u normal süresi 2- 2 biten maçta, penaltılarla 7-6 yenerek şampiyonluk kupasını kaldırdı. U-12 kategorisinde Gençlerbirliği, U-15 kategorisinde ise Manavgat Evrenseki şampiyon oldu.

31 Mart - 4 Nisan tarihleri arasında Antalya Manavgat’ta düzenlenen turnuva kapsamında Milli Futbol Takımı Eski Teknik Direktörü Sepp Piontek ile İspanyol Villereal takımının altyapı sorumlusu ve eski milli futbolcu Nihat Kahveci de Türkiye’ye gelerek minik takımların turnuva heyecanını zirveye taşıdı. Turnuva kapsamında ayrıca Galatasaraylı Didier Drogba’nın oğlu Isaac Drogba da Chelsea formasıyla yeşil sahada mücadele etti. Turnuvada Sepp Piontek’in oluşturduğu yabancılar karması ile Nihat Kahveci’nin yaptığı yerliler karması arasındaki All Star maçını ise yabancılar karması 3-0 kazandı.

Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Lütfullah Kitapçı, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Vodafone Türkiye olarak, teknolojik yatırımlarımıza devam ederken, ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunmak amacıyla sosyal yatırımlarımızı da önceliklendiriyoruz. Spor, özellikle de futbol, bu sosyal yatırımlarımız arasında çok önemli bir noktada yer alıyor. 4. Vodafone Uluslararası Evrenseki Kupası’na verdiğimiz destekle, Türk futbolunun geleceğine yatırım yapıyor, yarınlara sağlıklı bir şekilde taşınması hedefine katkı sağlıyoruz. Dünyaca ünlü futbol devlerinin altyapılarını Türkiye’deki takımlarımızın geleceğin yıldızı olmaya aday altyapı oyuncuları ile buluşturarak, onlara futbolun evrensel değerleri olan dostluk ve centilmenlik bilincini aşılıyor, aynı zamanda futbol yeteneklerini geliştirmelerine destek oluyoruz. Bugün bu temelleri atarak, bir anlamda yarının başarılarını inşa ediyoruz. Vodafone Uluslararası Evrenseki Kupası’nda bu yıl da sahalarda ve tribünlerde dostluk ve kardeşlik rüzgarları estirdi. Futbol herkesin hakkıdır anlayışı ve sağlıklı yaşamın ve toplumum yaşam kalitesinin artırılması hedefiyle spora yatırımımızı sürdüreceğiz.”

1 Nisan 2013 Pazartesi

Aslan'a 'sağlıkçı' hakem!



UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz Galatasaray'ın, İspanya'nın Real Madrid takımı ile 3 Nisan Çarşamba günü deplasmanda oynayacağı çeyrek final ilk maçının hakemleri belli oldu.

Estadio Santiago Bernabeu'da oynanacak ve TSİ 21.45'te başlayacak karşılaşmayı Norveç Futbol Federasyonu'ndan Svein Oddvar Moen yönetecek. Moen'in yardımcılıklarını Kim Thomas Haglund ve Frank Andas yapacak. Sven Erik Midthjell'in dördüncü hakem olarak görev alacağı karşılaşmanın ilave yardımcı hakemleri ise Ken Henry Johnsen ve Svein-Erik Edvartsen.

MOEN KİMDİR?

1979 doğumlu Norveçli hakem, 2005 yılında FIFA kokartı aldı... Hakemlik dışında ambulans görevlisi olan Moen, bu yıl şampiyonlar ligi'nde 4 maç yönetti.

Arsenal 3-1 Olimpiakos
Ajax 3-1 Manchester City
Barcelona 0-0 Benfica
Arsenla 1-3 Bayern Münih